Taksim Projesi nasıl gelişti, izliyorum. Başbakan seçimlerden önce Taksim Projesini açıkladı… İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi oy birliğiyle onayladı… İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ ndan “plan tadilatı” ismi altında yine oy birliğiyle geçti.

Tüm projeleri, ödediği vergilerle finanse eden, verdiği oylarla politikacıları karar merkezlerine taşıyan biz kentlilere sorulmadı,
anlatılmadı, görüşlerimiz alınmadı. Kısacası bu çok önemli konu, demokratik bir müzakere sürecinden geçmedi.

BEN DİYORUM Kİ: “MÜZAKEREYE KAPALI BİR YÖNTEM, DEMOKRATİK VE KATILIMCI TOPLUMUN İFADE BİÇİMİ OLAMAZ.”

Gündemdeki proje nedir, biliyorum. Sunulan projede, Gümüşsuyu, Sıraselviler, Mete, Tarlabaşı ve Cumhuriyet Caddeleri dahil olmak üzere 7 ayrı noktadan; derinliği on metreyi, uzunluğu yüz  metreyi bulan devasa yarıklar açılıyor ve dalış tünelleriyle meydanın altına giriliyor. Yüksek istinat duvarları yapılıyor. Kaldırımlar servis yoluna dönüşüyor. Ağaçlar kesiliyor. Yürüyerek Taksim'e çıkmak neredeyse imkansızlaşıyor.

Üstelik çağdaş planlamacılık açısından şehir merkezlerinde artık terk edilen tünel uygulamalarıyla ulaşım sorununun çözülmediği açıkça ortada olduğu halde.

BEN DİYORUM Kİ: “TAKSİM PROJESİ, BİR YAYALAŞTIRMA PROJESİ DEĞİL, NEREDEYSE BİR YAYADAN ARINDIRMA PROJESİDİR.”

Ben de katılmak istiyorum. Taksim; etrafındaki mahalleleri, yaşayanı, işyeri ve ziyaretçisiyle birlikte ele alınarak planlanmalıdır. Ulaşım planı ve meydan düzenlemesi ayrı ayrı değil, bir bütün olarak tasarlanmalıdır.

Taksim, Türkiye’nin en önemli meydanı… Benim günlük yaşamımdan ulusal günlerime, yılbaşı kutlamalarımdan emek bayramıma, her kesimden, her yaştan insanın, hepimizin ortak değeri… Anayasa için gerektiği ifade edilen katılım ve uzlaşma temelli yaklaşım, Taksim meydanı düzenlemesi için de gerekiyor.

Artık, işin içine yurttaş, kentli, mahalleli kimliğimle, tümüyle katılmakta kararlıyım! Taksim ve çevresinin düzenlenmesi, hep alışık olduğumuz gibi yap-boz biçiminde, tepeden inme kararlarla biçimlenmesin… Gelin, bu defa hep birlikte, farklı bir iş yapalım. Bu uygulama, neden kenti fikir yönünden zenginleştirecek, nasıl bir yönetim istediğimizi gösterecek başarılı bir örnek olmasın?

Kent yönetimini görevini yapmaya çağırıyorum.
Ve imzamı bunun için atıyorum.

EVET, TAKSİM HEPİMİZİN!